-
1 aleyhtar
1. خصم [خَصْم]Anlamı: karşı olan kimse2. خصيم [خَصِيم]Anlamı: karşı olan kimse3. عاد [عادٍ]Anlamı: karşı olan kimse4. عدو [عَدُوّ]Anlamı: karşı olan kimse5. غريم [غَرِيم]Anlamı: karşı olan kimse6. قتل [قِتْل]Anlamı: karşı olan kimse7. متنازع [مُتَنَازِع]Anlamı: karşı olan kimse8. مخاصم [مُخَاصِم]Anlamı: karşı olan kimse9. مختصم [مُخْتَصِم]Anlamı: karşı olan kimse10. معاد [مُعَاد]Anlamı: karşı olan kimse11. منازع [مُنَازِع]Anlamı: karşı olan kimse12. ند [نِدّ]Anlamı: karşı olan kimse
См. также в других словарях:
antikapitalist — sf., Fr. anticapitaliste Kapitalist rejime karşı olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
sizden — karşı taraftan olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
onlardan — karşı taraftan olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
koltukçu — is. 1) Koltuk yapan veya satan kimse 2) Eski ev eşyası alıp satan kimse 3) Koltuk meyhanesi işleten kimse 4) Koltuğunun altına elbise ve halı atıp sokak sokak dolaştırarak satan kimse 5) Düğünlerde ev düzenlenmesine yardım edip gelinle damada… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşılı — sf. 1) Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse) Tifoya karşı aşılı kimse. 2) Kendisine aşı yapılmış (bitki) … Çağatay Osmanlı Sözlük
antisemitist — sf., Fr. antisémitiste Yahudilere karşı düşmanca duygular besleyen ve Yahudilere karşı ayırt edici önlemler alınmasını isteyen görüşe bağlı olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
vasi — is., Ar. vaṣī 1) Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor. R. N. Güntekin 2) Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhalif — is., Ar. muḫālif 1) Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse Muhaliflerin, Mecliste ordu aleyhine açtıkları cereyan devam ediyordu. Atatürk 2) sf. Aykırı Fikrine, ümidine, arzusuna muhalif bir şeye rast gelince hemen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TÂRİK-ÜS SALÂT — Namaz kılmayı terketmiş olan kimse.(Çok tembellerden ve târik üs salâtlardan işitiyoruz; diyorlar ki: Cenab ı Hakk ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var ki, Kur ân da çok şiddet ve ısrar ile ibâdeti terkedeni zecredip Cehennem gibi dehşetli bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşısız — sf. 1) Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmamış olan (kimse) 2) Kendisine aşı yapılmamış (bitki) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilla — is., Fr. guérilla 1) Düzenli bir orduya karşı küçük birlikler hâlinde çatışan, hafif silahlarla donatılmış topluluk 2) Bu topluluktan olan kimse 3) Bağımsız bir biçimde hareket eden çete Birleşik Sözler gerilla savaşı kır gerillası … Çağatay Osmanlı Sözlük